8 Eylül 2011 Perşembe

BÖLGESEL KALKINMA ÜZERİNE

Gazetelere yansıyan BİR habere göre Zorlu Holding Tekstil Grup koordinatörü bir tekstil tesisini doğu illerinden birine taşımak için
devletin kendilerine 100 milyon $ ödemesi gerektiğini açıklamış. Bunun herkes için geçerli olduğunu söylemiş. 10 tesis taşınacaksa 1,0 milyar $ ödeme yapılması gerekecek.

Ben farklı bir öneri yapacağım. TC hükümeti 100 milyon $'ı GAP İdaresi'ne aktarsın. GAP İdaresi bölge üniversitelerindeki lisans bitirme, MS/MBA tez, PhD tez projelerine finansal destek versin. Bu projelerin sonuçları illerdeki sanayi ve ticaret odalarının üyelerine sunulsun. Şirketler tarafından seçilenlerin ticarî uygulamasına GAP İdaresi "girişim sermayesi" yaklaşımıyla %10 ortak olarak destek versin. 100 milyon $'ı da yılda 10 milyon $ olmak üzere 10 yıl süre ile kullansın. Yıllık kullanım miktarı yüksekten başlayıp azaltılabilir. 5. yıldan itibaren ilk yıllarda yapılan yatırımlardan gelir elde edilmeye başlanabilir: 15, 14, 13, 12, 11, 9, 8, 7, 6, 5

Bu model, tesisini doğu illerine taşımak için tesis başına 100 milyon $ isteyen sanayicinin modelinden daha fazla katkı yapar ve yerel teknolojik, ekonomik, ticarî kapasite gelişmesini sağlar.

EĞİTİMDE KDV ORANI

TC Maliye Bakanlığı'nın garip bir uygulaması:
KDV'siz ücret: 14.754,63 TL
KDV (% 8) 1.180,37 TL
KDV dahil Lise 2 okul ücreti: 15.935,00 TL

%75 burs indirimi - 11.065,97 TL (KDVsiz ücret)
indirimli okul ücreti 3.688.66 TL
Maliye Bakanlığı KDV talebi 1.180,37 TL
olması gereken % 8 KDV 295,09 TL
Maliye Bakanlığı eğitimde KDV oranı % 33,7

TC Maliye Bakanlığı'nın bu saçma uygulamasını kim nasıl durdurabilir?

Türkiye'de ArGe

Türkiye'mizin ihtiyacı kendi içimizdeki verilere kolay ve çabuk ulaşmak.
Asıl ihtiyacımız, Türkiye'de illere göre, sektörlere göre ArGe alanları, araştırmacı sayıları,proje başlıkları, toplam proje sayıları, her projede kaç üniversite ile ne işbirliği yapıldığı,proje ilintili yazılan tez sayısı, projelerdeki üniversite-sanayi ilişkisinin röntgeninin çekilmesi, verilen ArGe teşviklerinin etkilerinin ölçülmesi, bölgesel kalkınmaya etkilerinin ölçümü...

Sadece sayıların tablolaşması da yetmez, nedensel ilişkileri anlamamıza yardımcı olacak çalışmalara ve bunların yaygın paylaşımına gereksinim var.

TÜBİTAK üniversitelerde "teknoloji yönetimi", "ArGe yönetimi" ve "yeni ürün geliştirme" derslerinin açılması için "zorlayıcı" destek ne zaman verecek?

TÜBİTAK yurdumuzdaki tüm liselerin fen laboratuar yeteneklerini geliştirilmesini sahiplenip ne zaman tamamlayacak?

Yıllık 10 milyar $ tutarındaki savunma harcamalarının %3'ünü ne zaman ArGe ve teknoloji geliştirmek amaçlı kullanacağız?

TOBB, TÜSİAD ve YASED üyelerinin ciddi ArGe bütçesi ayırıp bu bütçeleri Türkiye'de kullanmalarını ne zaman gerçekleştirecek?

Herkesin bildiklerini tekrarlamaktan vazgeçelim....

TÜBİTAK ve Fen Liseleri

TÜBİTAK bütçesinin ne kadarını Fen Liseleri'ne yönelik programlarda kullanıyor?

Başkan imzalı (ıslak imza!) kişiye özel mektup eşliğinde TÜBİTAK tüm Fen Lisesi öğrencilerine müfredatı takip eden bir yaklaşımla her dönem 2 kitap hediye etmeli.

Fen Lisesi öğrencileri ile yakın dallardaki üniversite öğrencilerini bir araya getiren toplantılar organize etmeli. Bu iki grubu projelerde bir araya getirmeli.

Fen alanında dünya çapında araştırmacı yetiştirme sürecini TÜBİTAK sahiplenmeli ve buna uygun programlar geliştirmeli...

29 Temmuz 2011 Cuma

16000 Kurmay Subay!

Demokratikleşme iddiaları ile Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesine müdahale ediliyor. 16000 kurmay subayın uzaklaştırılması biraz zaman alır. Umalım da, bu arada Türkiye'ye birileri saldırmaz, savaş açmaz...

22 Temmuz 2011 Cuma

Terörle Mücadelede Kafalar Karışık

Polise ağır silahlar alarak terörle mücadelede açık arazide görev yapmasını istemek ve beklemek üzerinde düşünmeliyiz. Mevcut polis kadrolarının bu konuda ne kadar eğitimli oldukları hakkında şüphelerim var. Zaten kırsal kesimin güvenliğinden Jandarma Genel Komutanlığı sorumlu değil mi? Polis, şehir ve kasaba gibi yerleşim merkezlerinde görevli.

12 Temmuz 2011 Salı

Tayland, Türkiye, YIRCoBL'11

Karşılaştırmak amacıyla, Tayland ülke profiline
http://news.bbc.co.uk/2/hi/europe/country_profiles/1237845.stm
adresinde, Türkiye ülke profiline
http://news.bbc.co.uk/2/hi/europe/country_profiles/1022222.stm
adresinde ulaşabilirsiniz.
Hangi özelliklerine göre hangi ülkeyi "daha ileri", "daha gelişmiş" olarak değerlendirebilirsiniz?

Yeditepe International Research Conference on Bayesian Learning
http://marc.yeditepe.edu.tr/yircobl11.htm konferansına
"Expressway Authority of Thailand",
"Office of Risk Management and Internal Control"
"Head of Risk Management Development Section" katıldı. T.C. Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde buna benzer bir birim yok. Internet sitesini inceledim; "İç Denetim Birimi Başkanlığı" var; risk yönetimi yok.

Yurtiçinde yaptığımız duyuru Turkiye'de özel firmalardan ve kamu kuruluşlarından hiçbir katılıma yol açmadı. Halbuki,
- ilaç şirketleri, kendi ilaçlarının doktorlar tarafından reçetelere yazılması sürecini nasıl modelleyip anlayabileceklerini, daha iyi nasıl yönetebileceklerini,
- süpermarket işletmecileri, müşterilerinin alışveriş sepetlerinin kompozisyonunu takip edip modelleyerek kârlılıklarını nasıl arttırabileceklerini,
- bankalar ve aracı kurumlar, portföy yönetimindeki başarı düzeylerini arttırmak amacıyla tahmin yöntemlerini nasıl iyileştirebileceklerini,
dinleyebileceklerdi.

Konferans sırasında doktorasını ABD'nde alıp Türkiye'ye dönmüş Kayseri'den bir genç akademisyenden "TAI'nin teklifiyle ilgilenmediğini, Kayseri Sanayi Odası'na kayıtlı firmaların ilgilenmediğini" dinledim.
TÜBİTAK, lisansüstü öğrencilerinin konferansa katılmalarını finanse etmeyi reddetti.

Türkiye çok ileri bir ülke olduğu için bu tür konferanslara yaygın katılım ihtiyacı yok....
Ayrıca, biz çok zengin olduğumuz için yurt dışına kişi başına 10.000 $ ödeyip eğitime eleman göndermek tercih edilir...

9 Haziran 2011 Perşembe

Hangi Demokrasi, Ne Seçimi?

Genel seçimlerde oy vermek konusunda düşünmek gerekiyor. Oy verip hangi komedinin parçası olacağımız üzerinde düşünmemiz gerekiyor.
Kamu kurumlarının inşaat birimlerinin yöneticileri müteaahhitlerden maddî avantaj sağlamaya devam ediyor. Bunlar için mi oy vereceğiz?
Dışişleri bakanlığı kendi kırmızı pasaportlarının dışında vatandaşlarının yurtdışındaki saygınlığını savunmak ve arttırmak için hiçbir şey yapmıyor. Bunlar için mi oy vereceğiz?
Hükümet, AB üyeliği sürecinde hiçbir başarılı adımı atamıyor, süreci yönetemiyor? Bunlar için mi oy vereceğiz?
Toplumun en büyük derdi, dar etekler ve yoğun makyaj eşliğinde kadınların türban takması... Bunlar için mi oy vereceğiz?
Kadınını, kızını, kızkardeşini ezen ve öldüren bireylerin evet dediği anayasa değişikliği mi demokrasiyi güçlendirecek? Bunlar için mi oy vereceğiz?
"Bin kızım olsa birini okula göndermem" diyen şeyhin istediği demokrasi için mi oy vereceğiz?
Bütün işlerini "dostlar alışverişte görsün" anlayışıyla yürüten bürokratları atasınlar diye mi milletvekillerini seçelim?
Şehirlileşmeyi reddedenler için mi oy vereceğiz?
İstanbul'un caddelerini TIR parkına çevirenler için mi oy vereceğiz?
Hepsi büyük bir komedi... Aslında trajedi; "trajedi, olmaması gerekenin olması" diye tanımlanıyor...
Bu saçmalığın meşruiyetini sorgulamak gerekiyor...
Bakalım Türk uçakları ne zaman Libya'da bombardımana katılacak?
Seçimden sonra, yeni hükümet kurulduktan sonra mı?

Aile Hekimliği Saçmalığı

Bir sağlık ocağında 3 hekim vardı. Şimdi ismi değiştirip "Aile Sağlık Merkezi" yaptılar. İçi yine boş... Üç hekimden ikisi aynı gün işe gelmezse ne olur? Anlamsız kuyruk ve bekleme olur...

İl Sağlık Müdürlüğü'ndeki yönetim kapasitesi bu tür olayları engellemeye yeterli değil. Kafa düzgün çalışmayınca, "Ocak" yerine "Merkez" demek hizmet kalitesini arttırmıyor. Bunları yönetenleri seçmenin hiçbir anlamı ve değeri yok.

Aile hekimleri okumuş insanlar. Aynı günde üç hekimden ikisinin işe gelmemesinin yanlışlığını görmeleri gerekiyor.

Tüm dünya "kuyruk problemi"ni çözmüş; bankalar "kuyruk problemi"ni çözmüş. Aile Sağlık Merkezleri çözememiş. Üç hekimden biri boş oturuyor. Diğer hekime muayene olmak üzere hastalar bekliyor. Ama, il dışından gelen hastalar muayene olabiliyor.

Türkiye'deki çoğu kuruluşun içi kof!

3 Şubat 2011 Perşembe

Yalancı Bernanke!

3 Şubat 2011 perşembe akşamı TSİ 20:40'da Bloomberg TV kanalında Bernanke basın toplantısında "Gelişmekte olan ülkelerdeki fazla gıda talebinden FED'i sorumlu tutamazsınız." derken yalan söylüyordu.

Şunu söylemesi gerekiyordu:"FED'in bastığı paralar finans sistemine yayıldı; yatırım fonları yatıracak yer bulamayınca tahıl (ve petrol) fiyatlarıyla oynuyorlar, dalgalanmalara yol açarak para kazanıyorlar, bu arada tahıl ithalatı yapmak zorunda olan fakir ülkeler bu fiyat artışlarından zarar görüyor."

Ayak üstü yalan böyle söyleniyor demek ki...