demokrasi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
demokrasi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Kasım 2013 Pazar

Düşünce Özgürlüğü Hakkında

"Sakıncalı olmayan bir görüş, çoğu kez düşünce olarak üzerinde durulmaya değmeyen bir görüştür."
O. Wilde

"Düşünceyi açıklama özgürlüğü, asıl amacına, hiç kuşkusuz, tedirginliği kışkırttığı ve hoşnutsuzluk doğurduğu, dahası bireyleri hiddete sürüklediği takdirde ulaşır ve topluma hizmet etmiş olur."
ABD Yüksek Mahkemesi Yargıcı Douglas, Terminiello - Chicago Davası

20 Mayıs 2012 Pazar

Pro Tempore

Demokrasinin en önemli özelliği, seçilmişlerin belli bir süre görev yapmaları. "Geçicilik", Latince "pro tempore" deyimiyle demokrasi yazınında yer alıyor.

Toplumların aynı partiyi tekrar tekrar seçmeleri ile demokrasinin temel prensiplerinden biri olan "geçicilik" ihlal edilmiş oluyor. Toplumun tüm üyeleri bu prensibin farkında olmayabilir. Ama, okumuş, yazmış, dünya görmüş kişiler, demokrasinin "geçicilik" prensibini sahiplenmeliler ve toplumun geri kalanına anlatmalılar.

9 Haziran 2011 Perşembe

Hangi Demokrasi, Ne Seçimi?

Genel seçimlerde oy vermek konusunda düşünmek gerekiyor. Oy verip hangi komedinin parçası olacağımız üzerinde düşünmemiz gerekiyor.
Kamu kurumlarının inşaat birimlerinin yöneticileri müteaahhitlerden maddî avantaj sağlamaya devam ediyor. Bunlar için mi oy vereceğiz?
Dışişleri bakanlığı kendi kırmızı pasaportlarının dışında vatandaşlarının yurtdışındaki saygınlığını savunmak ve arttırmak için hiçbir şey yapmıyor. Bunlar için mi oy vereceğiz?
Hükümet, AB üyeliği sürecinde hiçbir başarılı adımı atamıyor, süreci yönetemiyor? Bunlar için mi oy vereceğiz?
Toplumun en büyük derdi, dar etekler ve yoğun makyaj eşliğinde kadınların türban takması... Bunlar için mi oy vereceğiz?
Kadınını, kızını, kızkardeşini ezen ve öldüren bireylerin evet dediği anayasa değişikliği mi demokrasiyi güçlendirecek? Bunlar için mi oy vereceğiz?
"Bin kızım olsa birini okula göndermem" diyen şeyhin istediği demokrasi için mi oy vereceğiz?
Bütün işlerini "dostlar alışverişte görsün" anlayışıyla yürüten bürokratları atasınlar diye mi milletvekillerini seçelim?
Şehirlileşmeyi reddedenler için mi oy vereceğiz?
İstanbul'un caddelerini TIR parkına çevirenler için mi oy vereceğiz?
Hepsi büyük bir komedi... Aslında trajedi; "trajedi, olmaması gerekenin olması" diye tanımlanıyor...
Bu saçmalığın meşruiyetini sorgulamak gerekiyor...
Bakalım Türk uçakları ne zaman Libya'da bombardımana katılacak?
Seçimden sonra, yeni hükümet kurulduktan sonra mı?